Popüler Yayınlar

4 Şubat 2011 Cuma

TOKA

   İnsan zamanla kafasına tokadan başka hiçbir şeyin takılmaması gerektiğini öğreniyor. Kafam kulağım rahat, adeta bir dinginliğe eriştiğimi hissediyorum.
        Öğrendim ki, ailemden başka hiç kimse benden değerli değilmiş. Ailem, saçımın tek bir teline bile zarar gelmesini istemez, bunun için çabalar. Ama diğer insanlar öyle değiller, insanlar benciller. Ben de çoğu zaman öyleyim kabul ediyorum. Ama şunu da anladım ki, birçok konuda da kendimden ödün veriyor, feragat ediyorum. Ama o feragat ettiğim şahıslara değmiyor. Onlar beni umursamıyorlar bile, çünkü vazgeçilmez olduklarını hissettirmiş durumdayım onlara. Artık bitti, o eski Dilara öldü… Yeni bir Dilara doğdu… Kimsenin peşinden koşmak yok, kimseyi kendime güldürmek yok. Herkes, hak ettiği değeri alacak benim nazarımda. O yazsın, o baksın, o görsün diye de beklemiyorum. Hiç kimse için hiçbir beklentim yok. Olması gerektiği gibi her şey.
           Her şeyin zamanı var deriz hep, evet, benim için sevmek zamanı yok şimdi. Hayatımı kurtarmalıyım öncelikle. Kimse için gözyaşı dökmek yok. Her zaman böyle istikrarlı görmek istiyorum kendimi, çünkü böyle çok mutlu hissediyorum.
            Yeni bir kitaba daha başladım dün, çok enteresan. Reenkarnasyonu anlatıyor aslında, ana tema o. Adam defalardır ölüp, tekrar, başka bir hayata gözlerini açıyor. Garip… Ama sürükleyici bir roman. Ken Grimwood- Sil Baştan
         Geçen sonbahar başlamıştım okumaya, sonra başka kitapları keşfedince onu yarım bırakmıştım, kaldığım yerden devam ediyorum.
         “Bir ben var ki içimde, benden öte benden ziyade…”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder